عبد
الله بن عمر
رضى الله
تعالى عنه
48- Abdullah b. Ömer
أخبرنا محمد
بن يحيى بن
محمد قال أنا
أحمد بن عبد
الله بن أبي
شعيب قال
حدثني الحارث
بن عمير قال
أنا أيوب عن
نافع عن بن
عمر أنه رأى
كأن بيده سرقة
من إستبرق لا
يشير بها إلى
شيء من الجنة
إلا طارت إليه
فقصصتها على
حفصة فقصتها
حفصة على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال إن عبد
الله رجل صالح
[-: 8231 :-] Nafi bildiriyor: İbn-i
Ömer der ki: Rüyamda, elimde ipekten bir parça gördüm ve bu parçayla
Cennet/deki hangi şeye işaret etsem uçup yanıma geliyordu. Bu rüyamı Hafsa'ya
anlatıp Hafsa da Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e anlatınca:
"Abdullah, salih biridir" buyurdu.
Tuhfe: 7514
803'te tahrici
geçmişti.
أنس
بن النضر رضى
الله تعالى
عنه
49- Enes b. en-Nadr
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن المثنى قال
أنا خالد قال
ثنا حميد عن
أنس قال كسرت
الربيع ثنية جارية
فطلبوا إليهم
العفو فأبوا
فعرض عليهم الأرش
فأتوا النبي
صلى الله عليه
وسلم فأمر بالقصاص
قال أنس بن
النضر يا رسول
الله تكسر
ثنية الربيع
والذي بعثك
بالحق لا تكسر
قال يا أنس
كتاب الله
القصاص فرضي
القوم وعفوا
قال إن من
عباد الله من
لو أقسم على
الله لأبره
[-: 8232 :-] Enes der ki: Rubeyyi'
bir cariyenin ön dişini kırdı ve (Rubeyyi'nin yakınları karşı taraftan)
affedilmelerini istediler; ama dişi kırılanın yakınları bunu kabul etmedi.
Diyet teklif edildi; ama onu da kabul etmediler. Bunun üzerine Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e gittiler ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) kısas emri verdi. Enes b. en-Nadr "Rubeyyi'nin dişi mi kırılacak?
Seni hak olarak gönderene yemin olsun ki Rabl'inin dişi kırılmayacaktır"
dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Ey Enes! Allah'ın
Kitab'ı kısası emreder" buyurdu. Durum öyle olunca dişi kırılanın
yakınları razı olup onu affettiler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Allah'ın kullarından öyle kişi vardır ki, Allah'a yemin etse Allah onun
yeminini yerine getirir" buyurdu.
Tuhfe: 636
6933'te geçmişti.
أخبرنا محمد
بن حاتم بن
نعيم قال أنا
حبان قال أنا
عبد الله عن
سليمان بن
المغيرة عن
ثابت عن أنس
قال قال عمي
أنس بن النضر
سميت به ولم
تشهد بدرا مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فكبر ذلك
عليه وقال أول
مشهد شهد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
غيبت عنه أما
والله لئن
أراني الله
مشهدا فيما
بعد ليرين
الله ما أصنع
قال وهاب أن
يقول غيرها
فشهد مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يوم
أحد من العام
المقبل فاستقبله
سعد بن معاذ
فقال يا أبا
عمرو أين قال واها
لريح الجنة
أجدها دون أحد
فقاتل حتى قتل
فوجد في جسده
بضع وثمانون
من بين يعني
ضربة ورمية
وطعنة فقالت
عمتي الربيع
بنت النضر
أخته فما عرفت
أخي إلا
ببنانه قال
وأنزلت هذه
الآية { من
المؤمنين
رجال صدقوا ما
عاهدوا الله
عليه فمنهم من
قضى نحبه
ومنهم من
ينتظر وما
بدلوا تبديلا
}
[-: 8233 :-] Enes anlatıyor: Amcam
Enes b. en-Nadr -ki bana onun adı verilmişti Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) ile beraber Bedir savaşına katılmamış ve bu yüzden çok üzülerek:
"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yaptığı ilk savaşta
kendisiyle birlikte olamadım. Fakat başka bir savaş olursa o savaşta ne
yapacağımı elbette Yüce Allah görecektir" dedi, başka türlü konuşmaktan
çekindi. Ertesi yıl Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) ile Uhud
savaşına katıldı. O sırada Sa'd b. Muaz ile karşılaşınca, Muaz: "Ey Ebu
Amr! Nereye?" dedi. O da:
"Cennetin kokusuna
doğru. Onu Uhud'un yanında görüyorum" cevabını verdi. Savaştı ve sonunda
şehid edildi. Cesedinde kılıç ok ve mızrak yarası olarak seksenden fazla yara
bulundu. Halam, Rubeyyi binti Nadr: "Kardeşimi sadece parmak uçlarından
tanıyabildim" dedi. "Mü'minlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a
verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi ve şehid oldu,
kimi de şehidliği beklemektedir. Verdikleri sözü münafıklar gibi
değiştirmediler" (Ahzab Sur. 23) ayeti bu olay üzerine nazil oldu.
11338, 11339'te tekrar
gelecek. - Tuhfe: 406
Diğer tahric: Buhari
(2805, 4048); Müslim (1903); Tirmizı (3200, 3201); Ahmed, Müsııed (13015); İbn
Hibban (4772, 7023).